
Tut Kelin Perçeminden
Gün geçmiyor ki CHP Bursa’da “artık bu kadarı da olmaz” dedirtmesin.
Evet sevgili okur, “yine ne oldu” diyorsunuzdur. Buyurun, sizi şaşırtmayacak ama sinirlendirecek yeni bir gelişmeyle karşı karşıyayız. Bursa tarihinin en büyük yolsuzluk dosyalarından birinde sanık sandalyesine oturanlar, CHP Nilüfer Belediyesi’nin eski başkanları. Hem de halef-selef… Yani koltuğu birbirine devreden iki başkan, şimdi yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarında birbirini suçluyor. Hukuk dilinde buna “çıkar çatışması” deniyor; çünkü birinin ifadesi, diğerinin ceza almasına sebep olabilir.
Buraya kadar “vahim” ama daha vahimi geliyor: Bu iki başkanın avukatı aynı kişi! Koskoca belediye başkanları, kendilerine ayrı bir avukat mı bulamadılar? Ya hakim bu çelişkiyi fark etmedi, peki ya siz ey yöneticiler, siz ne iş yapıyorsunuz? Bostan korkuluğu musunuz?
Şimdi gelelim asıl akıl tutulmasına…
Bu davada sanık olanlar CHP’li eski başkanlar. Peki müdahil, yani “ben bu suçtan zarar gördüm, davaya katılmak istiyorum” diyen kim? Yine CHP’li Nilüfer Belediyesi! Yani mevcut belediye başkanı, kendisinden önce görev yapmış CHP’li başkanların cezalandırılmasını istiyor. Bu nasıl bir çelişkidir?
Hadi diyelim ki “prosedür böyle, kurum başka kişi başka” dediniz. O zaman şunu açıkça söyleyin: Eğer bu iki eski başkan beraat ederse, katılan sıfatınızla bu karara itiraz edip, onların cezalandırılması için üst mahkemeye başvuracak mısınız?
İşte kilit soru bu. Çünkü “katılan” olmak, süreci takip etmekle kalmaz; gerektiğinde sanıkların aleyhine hareket etmeyi de gerektirir. Şimdi soruyorum: Bu çukurun içine kendi ayağınızla düşmüş olmadınız mı?
Parti yönetimi ne iş yapar? Size yol gösterecek, hukuki ve siyasi koordinasyonu sağlayacak kimse yok mu? Bu kadar mı sahipsiz, bu kadar mı başıboş bir tablo olur?
Üstelik davaya belediye adına katılan avukat, Bozbey ve Erdem dönemlerinde de görevdeydi. Yani bugün “zarar gördük” dediğiniz işlemleri dün birlikte yürüttüğünüz kişi savunuyor ya da iddia ediyor. Kurum olarak nasıl zarar gördünüz de o zaman fark etmediniz?
Bir şey yaştan değil, baştan kokar. Bu dava sadece belediye başkanlarının değil, CHP’nin Bursa’daki kurumsal zaaflarının da aynasıdır. Kimse “bizimle ilgisi yok” diyemez.
Çünkü bu davada herkesin bir parçası var. Kimse sorumluluktan kaçamaz.