Selçuk Türkoğlu'nun FETÖ Gölgesindeki Siyasi İkiyüzlülüğü

dikkat ceken bursa anketi alinur aktas mi mustafa bozbey mi selcuk turkoglu mu

Selçuk Türkoğlu’nun FETÖ Gölgesindeki Siyasi İkiyüzlülüğü

Siyasette dürüstlük ve tutarlılık, seçmenin en çok önemsediği unsurlardır. Ancak bazı isimler vardır ki, kendi kirli geçmişlerini unutturmak için en sert söylemleri kullanmaktan çekinmezler. İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu da tam olarak böyle bir figür. Türkoğlu, rakiplerine saldırarak gündeme gelmeye çalışırken, ailesinin FETÖ ile olan kirli bağlantılarını görmezden gelmeye devam ediyor.

FETÖ Bağlantıları ve İhanetin İzleri

ODA TV’nin 29 Temmuz 2024’te yayınladığı habere göre, Türkoğlu’nun kızı, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında FETÖ’nün ‘yeşil kategori’de aranan firarisi Süleyman Bahçeci’nin yanında, ABD’de bulunuyordu. Bahçeci, FETÖ’nün ABD’deki yapılanmasında kilit bir figür olarak bilinirken, Türkoğlu’nun bu ilişkiye sessiz kalması ne anlama geliyor? Ailesiyle FETÖ arasında bu kadar güçlü bağlar varken, Türkoğlu’nun siyasi alanda başkalarını hainlikle suçlaması tam anlamıyla bir skandal değil mi?

Türkoğlu’nun kız kardeşinin eşi olan Süleyman Bahçeci, 17/25 Aralık sürecinin ardından FETÖ üyesi olarak arananlar listesine alındı ve apar topar ABD’ye kaçtı. Bahçeci, ABD’de FETÖ’nün okullarını yönetmeye devam ederken, Türkoğlu’nun ailesi bu ilişkileri sürdürdü. Yetmedi, bunu kamuoyu önünde savunacak kadar pervasız davrandılar. 25 Ağustos 2016’da Türkoğlu’nun sosyal medyada yaptığı paylaşım, FETÖ firarisi Bahçeci’ye güvenini açıkça ortaya koyuyordu: “Ve Elif Ülkü (ilk göz ağrısı) 2 ay sonra yurda döndü. Teşekkürler Pınar Türkoğlu Bahçeci, emanet emin ellerde.”

Peki, bu nasıl bir “emanet”? Türkoğlu’nun kızı, Türkiye’yi kana bulamak isteyen FETÖ’cülerle mi korunuyordu?

Siyasi İkiyüzlülük ve Algı Operasyonları

Ailesindeki FETÖ bağlantıları ayyuka çıkmışken, Türkoğlu’nun başkalarını hainlikle suçlaması tam anlamıyla siyasi ikiyüzlülük. Türkoğlu, yüksek perdeden ahlaki söylemlerle rakiplerine saldırırken, kendi geçmişini ve ailesinin terör örgütüyle ilişkilerini unutturmaya mı çalışıyor?

Daha da önemlisi, Türkoğlu bu gerçekler ortadayken nasıl milletvekili oldu? Onu aday gösteren İYİ Parti, bu kirli bağlantılardan habersiz miydi, yoksa bile bile mi görmezden geldi?

İYİ Parti Yönetimi Sessiz mi Kalacak?

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve parti yönetimi bu skandal karşısında ne yapacak? FETÖ ile bağlantısı olan bir milletvekilinin hâlâ partisinde yer almasını nasıl açıklayacaklar? Yoksa yine klasik yöntemle, sessizliğe gömülüp konunun unutulmasını mı bekleyecekler?

Selçuk Türkoğlu’nun FETÖ ile olan bu şaibeli bağları artık gizlenemez. Siyasette temiz ve şeffaf bir duruşu savunduğunu iddia edenler, önce kendi saflarındaki bu karanlık figürleri sorgulamak zorunda. Aksi halde, FETÖ ile mücadele söylemi bir aldatmacadan ibaret kalacaktır.

Türk milleti, 15 Temmuz gecesi vatanı için canını ortaya koydu. O gecenin failleriyle organik bağları olan isimlerin hâlâ siyaset sahnesinde yer alması kabul edilemez. Seçmen, bu ihanetin hesabını sandıkta soracaktır!