Özgür Özel, Erdoğan’ın Yeniden Adaylığını Savunuyor: Parlamenter Sisteme Dönüş Gerçekçi mi?
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Kasım 2025 ya da 2026 seçimlerini yenileme önerisi ve Erdoğan’ın adaylığı tartışmaları. Özel, Erdoğan’ın yeniden aday olmasına nasıl bakıyor? Parlamenter sisteme dönüş vaadi gerçekçi mi?”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son dönemde yaptığı açıklamalarla siyaset gündemini sarsmaya devam ediyor. Özel, 2025 veya 2026’da seçimlerin yenilenmesini önererek, Meclis’ten 360 milletvekilinin onayı ile Erdoğan’ın yeniden aday olabileceğini dile getirdi. Ancak bu öneri, anayasa çerçevesinde derin bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.
Erdoğan’ın Dördüncü Adaylığı Mümkün mü? Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 101. maddesi gereği, bir kişinin en fazla iki kez cumhurbaşkanı olabileceği belirtiliyor. Özel’in önerisi ise Erdoğan’ın üçüncü ve dördüncü kez adaylık ihtimalini gündeme taşıyor. Bu duruma karşı çıkanlar, anayasanın açık bir hükmünün çiğnendiğini savunurken, Özel’in bu konuda anayasa ihlallerini görmezden geldiği eleştirileri ile karşı karşıya.
Parlamenter Sisteme Dönüş: Bir Ütopya mı? Özel’in, parlamenter sisteme dönüş vaadi ise geniş bir tartışma yaratıyor. TBMM’de anayasa değişikliği için gereken 400 milletvekiline ulaşmanın neredeyse imkânsız olduğu bir ortamda, bu vaadin ne kadar gerçekçi olduğu sorgulanıyor. CHP’nin mevcut siyasi dengelerde böylesine büyük bir başarı elde etmesi zorlu bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Siyaset ve Anayasal Sorunlar CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın adaylığına anayasal sınırlar çerçevesinde karşı çıkmış olsa da Özgür Özel, daha ileri bir adım atarak yeni bir anayasa ihlaline kapı aralamakla suçlanıyor. Erdoğan’ın 2023’te üçüncü kez adaylığını kabul eden YSK’nin anayasa hükümlerini göz ardı ettiği görüşü, halen siyasi çevrelerde tartışılmakta.
Özel’in erken seçim talebi, parlamenter sistem vaadi ve Erdoğan’ın yeniden adaylığı üzerine kurulu stratejisi, Türkiye siyasetini daha da derinleştirecek gibi görünüyor. Ancak bu vaatlerin gerçekçiliği ve hukuki altyapısının sağlamlığı, önümüzdeki dönemde en çok tartışılacak konular arasında yer alacak.