
Kemal Kılıçdaroğlu’na Siyasi Yasak ve Hapis İstemi: CHP İçinde İktidar Savaşı mı Başlıyor?
Özgür Özel’in Sessizliği Dikkat Çekici
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na Karşı Yeni Operasyon Planı mı?
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneltilen suçlamalar ve hukuki istemler, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. “Suç ve suçluyu zincirleme övme” suçlamasıyla hazırlanan iddianame, Kılıçdaroğlu için 2.5 yıldan 3.5 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep ediyor. Aynı anda hem hapis cezası hem de siyasi yasak talebinin gündeme gelmesi, Türkiye siyasi tarihinde nadir rastlanan bir durum olup, bu hamle Kılıçdaroğlu’na yönelik bir siyasi darbe girişimi olarak değerlendiriliyor.
Bu tür talepler genellikle terör örgütlerine propaganda yapan ya da destek veren siyasi partililer için gündeme gelirken, Kılıçdaroğlu’na yönelik böyle bir istemin 27 Mayıs 1960 askeri darbesi gibi tarihsel olaylarla kıyaslanması, sürecin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Adalet sistemine güvenimiz tam olmakla birlikte, bu isnadın hızla temize çıkarılmasını ve bu komployu planlayanlarla hesaplaşmayı diliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde, CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir araya gelmesi, partide ciddi bir hareketlenmeye neden oldu. Bu görüşmenin ardından, CHP içinde huzursuzlukların arttığı ve güç dengelerinin değiştiği yönündeki iddialar, Özgür Özel’in liderliğini sorgulatmaya başladı. Özel’in iktidarla mücadeleyi bırakıp müzakere zeminine kayması, parti içindeki rahatsızlıkları daha da büyütüyor.
Bu gelişmeler, Özgür Özel’in rakiplerini tasfiye etmek ve Kılıçdaroğlu-İmamoğlu ikilisinin önünü kesmek amacıyla yeni bir operasyon planının devreye sokulabileceği şüphelerini artırıyor. Son seçimlerde elde ettiği başarıları Kılıçdaroğlu’nun çalışmalarına borçlu olan Özel’in, şimdi koltuğunu korumak için böyle bir strateji izlemesi, partideki gerilimleri daha da tırmandırıyor.
Özel’in iktidara yakınlaşması ve Kılıçdaroğlu’na açılan davanın iktidar yanlısı vekillerce gündeme getirilmesi, bu iddiaları güçlendiren en önemli göstergeler arasında yer alıyor. İnsan hakları ve düşünce özgürlüğüne karşı açılan bu dava, CHP’nin tüzük kurultayı öncesinde ortaya çıkmasıyla dikkat çekiyor. Bu da Kılıçdaroğlu’nun siyaset yasağı talebinin tamamen siyasi bir manevra olduğunu düşündürüyor.
Ekrem İmamoğlu’nun da benzer bir süreçle karşı karşıya kalabileceği yönündeki spekülasyonlar, bu operasyonun sadece Kılıçdaroğlu’na yönelik olmadığını, CHP’nin önde gelen isimlerini hedef aldığını ortaya koyuyor. İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun birlikteliğinden rahatsız olan grupların, bu planları devreye sokması tesadüf olamaz.
Kılıçdaroğlu gönüllüleri olarak, bu süreçte genel başkanımızın haklarını savunmaya kararlıyız. Bu operasyonların, muhalefeti zayıflatmaya yönelik bir girişim olduğu aşikâr. Ancak Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun mücadele azmi, bu tür siyasi manevralara boyun eğmeyecek kadar güçlüdür. Bu süreçte kim ne yaparsa yapsın, Kılıçdaroğlu’nun yalnız olmadığını ve arkasında sağlam bir destek olduğunu hatırlatmak isteriz.