Gazetecilik Mesleğini Ahlaksızlığa Kurban Edenler
Paralı Don Kişotlar, Gazeteciliğin Onurunu ve Şerefini Ayaklar Altına Alan Siyasi Rant Uşakları
Gazetecilik, hakikatin peşinde koşan, toplumu bilgilendiren ve halkın çıkarlarını gözeten bir meslek olarak tanımlanır. Ancak günümüzde, bu kutsal meslek, parayı ilke edinen ve kalemini satılığa çıkaran bazı “gazeteciler” tarafından lekelendi. Kendisini gazeteci olarak tanımlayan bu siyasi rant uşakları, aslında birer paralı Don Kişot’tan öteye gidemeyen, onurunu, şerefini ve haysiyetini üç kuruşa satmış kişilerden başka bir şey değiller.
Bu gazeteci müsvetteleri, aldıkları paranın karşılığında, kendilerini besleyen kişilere methiyeler düzüyor ve gazetecilik mesleğinin temel ilkelerini hiçe sayarak, toplumu yanıltmaya çalışıyorlar. Yalnızca maddi çıkarlar uğruna hareket eden bu şahıslar, gazeteciliğin onurunu ayaklar altına almış, meslektaşlarının emeklerini ve itibarlarını zedelemişlerdir. Halkın bu tür kişilere itibar etmemesi gerektiğini vurgulamak zorundayız. Çünkü bu paralı kalemler, yalnızca kendi çıkarlarına hizmet etmekle kalmıyor, aynı zamanda kendi meslektaşlarına bile saldırarak, itibar suikasti yapmaktan çekinmiyorlar.
Bu tür şahsiyeti ve karakteri bozuk kişiler, gazetecilik mesleğini üç kuruş uğruna satarken, gerçek gazetecilerin emeğini de kirletiyorlar. Mesleklerine ihanet eden bu paralı Don Kişotlar, yalnızca kendilerini değil, aynı zamanda toplumu da yanıltmakta. Siyasi rantın uşağı haline gelen bu gazeteciler, halkın doğru bilgi alma hakkını gasp ediyor, medya etiğini hiçe sayıyorlar.
Bugün medyada yaşanan bu yozlaşma, aslında toplumun geleceği için de büyük bir tehlike oluşturuyor. Paranın gücüyle susturulan ve manipüle edilen bir basın, halkın çıkarlarını korumaktan çok uzak, yalnızca belli kesimlerin çıkarlarına hizmet ediyor. Bu durum, gazeteciliğin temel işlevini yok ettiği gibi, demokrasinin de temellerini sarsıyor.
Gazetecilik mesleğine yapılan bu büyük ihanet karşısında sessiz kalmak, toplumsal bilinç ve ahlaki değerler açısından kabul edilemez bir durumdur. Gerçek gazetecilik, ahlaki değerlere sadık kalarak, toplumun çıkarlarını koruma görevini üstlenmelidir. Mesleğin onurunu ve haysiyetini üç kuruşa satan, siyasi rant uğruna kalemini kiraya veren bu şahıslar ise tarih önünde asla affedilmeyecektir. Halk, bu tür kişilerden uzak durmalı ve hakikatin peşinde koşan, ahlaki değerleri gözeten gerçek gazetecilere itibar etmelidir.
